Tez hazırlama ve erteleme davranışı bir öğrenci için adeta ikiz kardeşler. “Bir başlasam, gerisi gelecek”, “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” Benzeri erteleme bahanelerini kendinize söyleyip duruyor musunuz? Tez hazırlama işini her hatırladığınızda, kısa süreli bir nefes darlığı ve kalp sıkışması yaşadığınızı biliyoruz. Çünkü erteledikçe bu bahanelere inanmak güçleşiyor. İnsanın kendine söylediği yalana inanması kolay değil. Ne demişler; dünyada herkesi kandırabilirsiniz, kendinizi asla.
Aslında az önce bahsettiğimiz bahaneler, başlangıcın önemi için yanlış sayılmaz fakat bu bahaneleri dönemin son haftalarına kadar devam ettiriyorsanız tez yazmak konusunda çözülmesi zor, büyük bir problemle karşı karşıyasınız demektir. İçiniz rahatlasın diye söyleyelim, insan derdine ortak bulunca rahatlar: Bu konuda kesinlikle yalnız değilsiniz. Google arama çubuğunu, “bir gecede” yazdığınız zaman “bir gecede tez yazmak” şeklinde otomatik tamamlandığını görebilecek kadar yaygın bir durumun içindesiniz.
Özellikle ilk kez tez hazırlama işine girişen öğrencilerin yapılacak işin ciddiyetini net olarak kavrayamaması nedeniyle bu zamanlama hatalarına sık sık düştüğünü görebilirsiniz. “Daha 4 ay” var diye çok rahat konuşmalarla başlayan tez hazırlama yolculuğu, yazılması gereken 80 sayfalık tezin henüz 8 sayfası ortada yokken “6 gün kaldı, kesin yetiştiremem” şeklinde ümitsizliğe doğru sürüklenebilir. Ayrıca tez danışmanının yanına doğru dürüst uğramadan, çalışmaları atlatarak ve geçiştirerek geçen zaman, ekstra bir stres kaynağı olarak geri döner. “Bu kadar zaman boyunca ne yaptım?” sorusu acıdır. Profesyonel yardım alma fırsatını çöpe atmış olmak, pişmanlığın ta kendisidir.
Şimdi sizler bu sinir harbini yaşamayın diye tez hazırlama ile ilgili işinizi kolaylaştıracak birtakım stratejileri paylaşmak istiyoruz.
Tez Yazma İşini Kolaylaştıran Taktikler
– Eğer hâlen zamanınız varsa, tez hazırlama yılınız kapıya dayanmadan önce – en azından – hangi konu ile ilgili yazacağınıza karar vermek ilerleyen süreçte elinizi rahatlatır. Yüzeysel bir yön belirlemek bile işinize yarayacaktır.
– Kendisini bulabilirseniz, tez danışmanı tarafından size verilecek ilk görevler arasında yer alan bu eylem, belirlediğiniz yolda nasıl ilerlediğinizi görmek için oldukça önemli. Ayrıca taslak hazırlamayı hallettikten sonra işin bir ucundan başladığınızı hissederek, tez yazma işinde az biraz eyleme geçebilirsiniz.
– Tez hazırlama sadece “yazmak” değildir. Çoğu zaman tez hazırlama kavramı yerine kullandığımız “tez yazmak” temelde işi açıklıyor gibi görünse de, tez hazırlanırken yapılacak işler arasında en az yazmak kadar önemli olan bir diğeri de okumaktır. Yani tez yazma işine koyulmadan önce onu üzerinde yeterli birikime sahip olana kadar çok okuyup, çok araştırma yapmak gerekir. Bu sayede tez yazarken sık sık girilen çıkmaz sokaklardan kurtulma yolunu bulabilirsiniz.
– Tez yazmak ve bunu zamanında yetiştirmek istiyorsanız bu 3 prensibi kendinize düstur edinmeniz şart: Plan, Program, Düzen. Özellikle günlük veya haftalık ne kadar araştırma/okuma yapacağınızı ve ne kadar yazacağınızı önceden belirleyip, hayatınızın geri kalanını bunun üzerine planlamalısınız. Ayrıca bu tez hazırlama planını haftalık, aylık ve yıllık programınızla uyumlu hale getirerek düzenli bir şekilde takip etmelisiniz.
– Tez hazırlama işini gereğinden fazla ciddiye almayın. Kimilerinin hiç ciddiye almadan bu konuda haddinden fazla başarılı olduğunu kesin. Ancak kimileri de bütün hayat enerjisini tez hazırlama işine yatırmayı tercih ediyor. Bu nedenle, ruhen ve fiziken çöküntüler yaşayanlar bile var. Tez hazırlama işini bu denli ciddiye alanlara tavsiyemiz, ara vermek ve dinlenmek gibi özgürlüklere sahip olduklarını unutmamaları yönünde.
Tez yazma işi, eğitim–öğretim sürecinin en önemli ve ciddi sınama süreci. Bu sebeple tez yazma dönemi yaklaştığı andan itibaren “tez” kavramı bünyede bir stres ve endişe mekanizmasını tetikliyor. Ancak bu kaygıları süreç içinde yaşamak, sürece zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Ayrıca sürekli beslediğiniz her şey gibi kaygı da siz besledikçe büyüyor ve son aşamalarda dayanılmaz bir hal alıyor. Bu nedenle kaygılanma işini olabildiğince sonlara bırakmaya çalışın. Tabii bunu yapabilmek için daha önce vermiş olduğumuz tavsiyelere uygun bir süreç geçiriyor olmanız gerek. Eğer işiniz son bir aya sıkıştıysa artık fazlasıyla kaygılanabilirsiniz.
Yok, işin içinden çıkarmıyorsanız, biz buradayız. Yardım elimizi tutun.