Yazar: tezduzenleme

Tez hazırlama sürecine ucundan – kıyısından bulaşan her öğrencinin sıklıkla karşılaştığı terimlerden birisi de intihal.

Aslında sadece öğrencilerin değil birçok akademisyenin hatta dünyaca ünlü isimlerin de kâbus olan intihal, TDK sözlüğünde doğrudan doğruya “aşırma” olarak girmiş bir çeşit “fikir veya eser hırsızlığı”dır.

Günlük hayatınızda hırsızlık suçlamaları yöneltilen bir insan olduğunuzu düşünün, neler hissedersiniz? İşte akademik çalışmalarda veya farklı eserler üzerinden yapılan intihal eylemleri de bir malı veya parayı çalmaktan çok farklı değil. Bu nedenle özellikle akademik alanda yaşanan intihal vakaları, sayısız akademisyenin akademik ünvanlarının en alt seviyelere düşürüldüğüne dair birçok örnek mevcut.

Ancak intihal yani “aşırma” eylemini yapanlar sadece akademisyenler ve öğrenciler değil. First lady’lerden, kanaat önderlerine kadar farklı alanlarda “fikir ve eser hırsızlığı” yapan birçok ünlü isim var.

Ee…, insan bir de ünlü olunca yaptığı intihal ile yaşadığı rezillik dünya çapında yankı buluyor. Kimler bunlar, gelin bakalım.

Malenia Trump

2016 yılında Amerika’daki Cumhuriyetçi kanadın geleneksel “the Republican National Convention” organizasyonunda First Lady Trump’un yaptığı konuşmanın birçok bölümünde kelimesi kelimesine intihal olduğu görüldü. İşin ilginci, bu (ç)alıntı cümlelerin kaynağı Michelle Obama’nın geçmiş tarihli bir konuşmasıydı.

Joseph “Joe” Biden

Yıllarca Barack Obama’nın başkan yardımcılığı görevini üstlenen Biden’ın akademik camiada hoş bir iz bıraktığı söylenemez.

Hukuk fakültesinde tamamı intihal ile oluşturulmuş bir çalışma sunduğu için bir dersi geçemeyen Biden’ın “fiki ve eser hırsızlığı” vakaları bununla da sınırlı kalmadı. 1988 yılında ABD başkanlığı için girdiği yarıştan, yaptığı eser hırsızlıkları nedeniyle çekilmek zorunda kaldı. Bu kez intihale konu olan eserler ise Eski ABD başkanları ve farklı siyasi figürlerin konuşmalarından yapılan ve kaynak gösterilmeden kullanılan alıntılardı.

Marthin Luther King Jr.

Amerika’nın ırkçılık ile olan geçmişinde tek başına bir mihenk taşı olan King’in, Boston Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamladığı bir de doktora derecesi bulunuyor.

Fakat King, doktorasını tamamladıktan yıllar sonra başlatılan bir akademik soruşturmada, King tarafından hazırlanmış ve açık şekilde eser hırsızlığı olduğu görülen çalışmalar ortaya çıktı.

1991 yılında yapılan bu soruşturmanın sonucunda King’in “literatüre yaptığı diğer katkılar” göz önüne alınarak doktora derecesi düşürülmedi. Ancak Marthin Luther adını taşımayan sıradan biri için aynı durumda aynı karar verilir miydi? Bilemiyoruz.

Johnny Cash

Müzik dünyasının da eser hırsızlığı olayları ile sık sık çalkalandığını biliyoruz. Ancak Cash yeteneğinde ve kariyerinde bir ismin yaptığı eser hırsızlığı oldukça şaşırtıcı.

“Folsom Prison Blues” adlı Cash şarkısının girişindeki sözler, Gordon Jenkins’n “Crescent City Blues” şarkısının girişindeki sözler birebir aynı. Ayrıca şarkıların melodileri de büyük oranda örtüşüyor.

Rene Diekstra

Hollandalı ünlü psikolog ve çok satan psikoloji kitaplarının yazarı Diekstra Holanda ve Avrupa basınında ses getiren birçok psikolojik organizasyona imza atmış bir isim. Ancak 1977 yılında Leiden Üniversitesi’nde karşılaştığı eser hırsızlığı suçlamaları nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda kalmış.

Sonraki süreçte eser hırsızlığı yaptığına dair somut deliller bulunamasa da intihal yapma suçunun, iddia boyutunda bile üstünüze yapışması, sizi okulunuzdan ve bulunduğunuz yerden ayrılmaya zorlayacak kadar korkunç bir durum.

Böyle Tatsız Durumlarda Kalmamak İçin Ne Yapmalı?

Gördüğünüz gibi listedeki birçok isim aslında “başarılı” insanlar olarak anılsa da, hayatlarının bir bölümünde eser hırsızlığı hatalarına düşmüş veya düşmekle suçlanmış. Bu listedeki isimlere ek olarak belki yüzlerce akademisyen de henüz adını duyurmadan, yaptıkları eser hırsızlıkları nedeniyle ünvanlarını kaybetmiş durumda.

Kimi zaman dikkatsizlik, kimi zaman da bir anlık gaflet neticesinde ortaya çıkan eser hırsızlığı vakaları, lisans ve yüksek lisans tezi hazırlayan öğrenciler arasında da hayli yaygın. Çoğunlukla bir dalgınlık veya unutkanlık neticesinde kaynak göstermeden kullanılan bilgi, fikir ve ifadeler nedeniyle ortaya çıkan bu durumdan dilinizin yanmaması için, ilk kural intihalin tanımını detaylı olarak öğrenmek, ikincisi ise tez yazarken büyük bir dikkatle hareket etmek.

Ancak tez hazırlama işi başlı başına dikkat, detaylı çalışma ve saatlerce mesai anlamına geldiği için intihalden de kesin olarak kaçamayabilirsiniz. Belki de zamanınız daraldığı için bilinçli olarak bu yönteme başvurursunuz, kim bilir?

Mezuniyetten Önce Son Viraj: Lisans Tezi

Lisans tezi, ülkemizde birçok fakültenin 4 yıllık lisans bölümlerinden mezun olmak için öğrenci tarafından teslim edilmesi gereken son viraj, en büyük ödev. Lisansla birlikte doktora ve yüksek lisans gibi programların da başarılı şekilde bitirilmesi hazırlanan tezlere bağlı.

İçerik, yapı ve isimlendirme bakımından ülkeden ülkeye değişiklik gösterilen tez kavramının ilk örnekleri Avrupa’da kurulan üniversitelerin geçmişi ile paralel olmak kaydıyla yüzlerce yıl öncesine kadar uzanabiliyor. Bu noktada ülkemizdeki üniversite modelinin ekol olarak Avrupa’daki modellere daha yakın olduğunu düşünürsek, ülkemizde tez kavramının yaşadığı sürecin kaynağını da aynı yere dayandırmamız mümkün.

Kelime kökeni olarak Yunanca “Thesis” kelimesinden hemen hemen bütün dillere benzer şekilde giren “tez”in Antik Yunan felsefesindeki anlamı; “Bir filozof tarafından, halkın genel geçer görüşlerine aykırı olacak şekilde öne sürülen görüşler” şeklinde açıklanıyor.

Bu açıklamaya ek olarak bir görüşün “thesis” olarak kabul edilebilmesi için, sıradan bir insan tarafından değil bir filozof tarafından ileri sürülmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu anlamda günümüzün bilim merkezleri olan üniversitelerin bitirme ödevlerine “tez” ismi verilmesi, üniversite mezunlarının sıradan insanlardan bir noktada ayrıldığına da işaret ediyor diyebiliriz.

Yıllar Süren Eğitim Öğretim Maratonunu Taçlandırmak

Bahsi geçen “tez” ve “tez hazırlama” kavramlarıyla ülkemizdeki öğrencilerin ilk karşılaşması da lisans tezi ile gerçekleşiyor. 15 yılı aşan eğitim – öğretim hayatında, daha önce bir benzerini hiç hazırlamadığınız bu “geniş çaplı ödev” çok keyif verici olmayabiliyor.

Aslında ödev kavramından da oldukça farklı yönleri bulunan tez hazırlama işinin kilit noktasını, yapılacak araştırmalar oluşturuyor. Zira lisans tezi hazırlarken henüz tez yazmaya başlamadan önceki süreçlerde bile belli başlı kaynaklardan bilgi toplanması gerekiyor.

Lisans tezi değerlendirmesi, içeriği ve getirdiği araştırma külfeti düşünüldüğünde yüksel lisans ve doktor tezlerine göre bir gömlek daha aşağıda bulunuyor. Zaten böyle olmasaydı tez kavramı ile ilk kez karşılaşan öğrencilerin büyük oranda başarısız olması da kaçınılmaz olurdu.

Ancak her ne kadar üst seviye tezlere göre “kolay” gibi görünse de, neticede size bir üniversite diploması kazandıracağı için lisans tezi de kendi içinde ciddi kurallara ve zorluğa sahip.

Lisans tezi olarak belirlediğiniz Word belgesinin sayfa düzeninden tutun, referanslarda kullanacağınız formatlar / modeller ve intihal oranları gibi birçok evrensel kural lisans tezi hazırlanırken de geçerli oluyor. Zira lisans tezleri bir anlamda yüksek lisans ve doktora gibi daha yüksek seviye eğitim kademeleri için de bir hazırlık / tecrübe olarak kabul ediliyor.

Zamanın Nasıl Geçtiğini Anlamadım

Profesyonel öğrencilerin eğitim hayatları boyunca en büyük destekçisi olan “erteleme” alışkanlığı, tez yazarken de kendini gösteriyor.

Muhtemelen şu an bu satırlarda göz gezdiren “sen” de lisans tezi teslim tarihine kısa bir süre kaldığı için bu kavramlarla ilgili araştırma yapıyorsun ve bir çıkış yolu arıyorsun.

Tabii bu sırada kafanda şu düşünceler geziyor; “5 ay ne kadar kısa bir süreymiş”, “şimdi başlasam, her gün 10 sayfa yazsam…”, “ama bu kadar araştırmayı, kaynak taramasını ne ara halledeceğim?”

Belki de yolun başındasın ama ne yapacağına dair bir fikrin yok. (Bir tez ile ilk karşılaşman olduğu için bunu anlayabiliyoruz.)

Veya asıl ihtiyacın olan şey tam olarak bir lisans tezi değil ama benzeri bir bitirme projesi. Sonuçta yine kapsamlı bir araştırma süreci, saatlerce çalışma ve belki günlerce süren yazı işleri seni bekliyor.

Ancak bunların hiçbiri senin kafanı meşgul etmeden lisans tezi veya bitirme projesi görevlerini tamamlayabilirsin.

Peki Nasıl?

Her branşta yüksek lisans tezleri, doktora araştırma/tezleri, lisans tezleri ve bitirme projeleri konusunda profesyonel olarak yıllardır hizmet veren ekibimiz için yüksek lisans tezleri o kadar zor görevler değil.

Bu sebeple eğer bizimle irtibata geçersen bütün araştırmaları eksiksiz olarak yapılmış, sayfa ve formatı düzenlenmiş, uygun bir dille ve uygun referanslarla yazıya dökülmüş nitelikli bir lisans tezine sahip olabilirsin. Hem de bu işi yapanlar sana göre kat be kat tecrübeli, uzman kişiler olduğundan başarısız olmak gibi bir şansın da yok.

Özellikle tezi teslim etmen gereken tarih daraldıysa bu işi tereyağından kıl çeker gibi, süratli biçimde sana teslim edebilecek ekibimizden yardım almandan daha mantıklı bir çözüm düşünülemez.

Bizimle iletişim kurmaktan çekinmeyin. Fiyatlarımız hakkında bilgi alın.

Bu yazıda sizlere ilkokul çağlarında yazı çalışmaları, lisede kompozisyon ve nihayetinde üniversite seviyesinde “essay yazma” adıyla anılan eylemden bahsedeceğiz.

Girişi baya temelden aldık çünkü essay yazma dediğimiz “asortik” eylemi tam anlamıyla gerçekleştirebilmek için sağlam temellerinizin olması gerekiyor.

Shakespeare’in dediği gibi “kalem kılıçtan keskindir”. Fakat burada bir şerh düşmek gerekir. Zira bu önermenin doğruluğu kalemin nasıl kullanıldığına bağlı olarak değişir. İşte bu yazıda sizlere en azından essay yazma sürecinde kalemi nasıl kullanmanız gerektiğini anlatmaya çalışacağız. Tabii kalem artık klavye yerine kullanılan bir metafor haline geldi ama kalemi güçlü birçok isim halen klavyelerden uzak duruyor.

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra gelelim mükemmel essay yazma rehberimize.

5 Paragraf Essay Yazma Modeli

Her ne kadar bazı hoca ve üniversitelerin kendilerine ait modelleri olsa da genel-geçer diyebileceğimiz türden yaygın bir model .

• Giriş
• Gelişme (3x paragraf)
• Sonuç

Sözel bir görev için hayli formülize bir görüntü çizse de bu tür modellemeler ile özellikle plan yapmanız kolaylaşacaktır. Ayrıca okuyucu için de yazıyı takip etmek daha kolay bir hale gelecektir.

Giriş

Kullanılan model ne olursa olsun giriş bölümlerinde yapılması gereken şey bir argüman ortaya koymaktır. Yani hakkında essay kaleme aldığınız konuya olan duruşunuzu, güçlü ifadelerle belirtmektir. Güçlü bir giriş paragrafı yazmak için deyimlerden ve ünlü sözlerden alıntılar yapmak sıkça kullanılan, etkili bir yöntemdir.

Basit ancak güçlü giriş cümlelerinizden sonra konuya nasıl yaklaşacağınızın ipuçlarını da giriş paragrafının sonuna eklemeniz gerekir. Böylece okuyucuların, yazının devamı için merak duygularını taze tutarsınız. Ayrıca gelişme bölümüne yapılan geçişlerde oluşabilecek kopuklukların da önüne geçmiş olursunuz.

Gelişme

Essayin gövdesi olarak da adlandırılan ve bu modelde 3 adet bulunan gelişme paragraflarında artık detaylara girme vakti geliyor. Bu paragrafların ilkinde eğer kronolojik olarak öncelik sırası olan bir durum yoksa en güçlü argümandan bahsetmek önemlidir.

Giriş bölümünde vermiş olduğunuz taslak-vari ipuçları ile tutarlı ilerlemeniz de bu bölüm için oldukça önemlidir.

Burada sıkça yapılan bir hata ile ilgili hatırlatma yapmak gerekiyor. Eğer konunuzla ilgili bir örnek teşkil etmesi adına tarihten veya gerçek olaylardan alıntı yapacaksınız, bu alıntıyı belli bir bağlama (context) oturtmanız gerektiğini unutmayın. Essay yazma işini kusursuz hale getirmek için örnekler ve olaylar değişse dahi girişte savuduğunuz argümanlarla tutarlı şekilde ilerlemeniz gerekir. Bu noktada ikinci ve üçüncü paragraflarda da en başta sunulan argümanla tutarlı ifadelerin kullanılması çok önemlidir. Ayrıca bu üç paragrafın birbirine bağlanmasında kullanılacak geçiş cümleleri de oldukça dikkatli seçilmelidir.

Sonuç

En kolay görülen ancak yazarken en çok hata yapılan essay evresi. Özellikle sonuç bölümünü sanki sonradan eklenen bir düşünce gibi kaleme almak birçokları tarafından düşülen hataların başında geliyor.

Şimdi kafanızı iyice karıştırmak gibi olacak ama sonuç bölümünü paradoksal bir şekilde “ikinci giriş” olarak düşünebiliriz. Zira uzunlukları hariç bu iki paragrafın da birçok noktada ortak özelliklere sahip olduğunu söylemek mümkün. Zira gövdeye yapılan atıflar, gövdeden çıkarılan sonuçlar ve ana argümanın desteklenmesi açısından aynı özelliklere sahip güçlü ifadelere burada da ihtiyacımız var.

Planlama İşinizi Kolaylaştırır

Essaylerin kendisi halihazırda birer “angarya” olarak algılanırken, planlama işini de zevkle yapmayacağınızı biliyoruz. Ancak bir kere tadını aldığınız zaman bu tür yazı işlerinde bir plan ortaya koymadan rahat edemeyeceğinizin de bilincindeyiz.

Özellikle önünüzde belirli bir model olduğu zaman bu planlamayı yapmanız da daha kolay hale geliyor. Önceden 5 parçaya böldüğünüz essayinizi kaleme almaya başlamadan büyük oranda şekillendirebiliyorsunuz. Ayrıca planlama sayesinde aklınıza ilk gelenleri yazmak yerine, daha derinlemesine düşünülmüş fikirleri de biriktirme şansını elde ediyorsunuz. Bu da essayinizin özellikle içerik anlamında güçlenmesine büyük katkı sağlıyor.

Ayrıca şunu unutmayın ki; bir ansiklopedi kadar zengin bilgilerle dolu birçok essay, düzensiz şekilde toparlandığı için değerlendirmelerde hak ettiği yere gelemiyor. En sağlam ve en doğru argümanlara da sahip olsanız, bunları nasıl düzenlediğiniz essay değerlendirmelerindeki en önemli kriter. 5 paragraf, hamburger vb. şablonlar üzerine oturtulmuş essay yazım modelleri üzerinde önceden yapılacak beyin fırtınaları ile çalışamaya başlamak akıllıca hareket olacaktır. 

Tez hazırlama ve erteleme davranışı bir öğrenci için adeta ikiz kardeşler. “Bir başlasam, gerisi gelecek”, “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” Benzeri erteleme bahanelerini kendinize söyleyip duruyor musunuz? Tez hazırlama işini her hatırladığınızda, kısa süreli bir nefes darlığı ve kalp sıkışması yaşadığınızı biliyoruz. Çünkü erteledikçe bu bahanelere inanmak güçleşiyor. İnsanın kendine söylediği yalana inanması kolay değil. Ne demişler; dünyada herkesi kandırabilirsiniz, kendinizi asla.

Aslında az önce bahsettiğimiz bahaneler, başlangıcın önemi için yanlış sayılmaz fakat bu bahaneleri dönemin son haftalarına kadar devam ettiriyorsanız tez yazmak konusunda çözülmesi zor, büyük bir problemle karşı karşıyasınız demektir. İçiniz rahatlasın diye söyleyelim, insan derdine ortak bulunca rahatlar: Bu konuda kesinlikle yalnız değilsiniz. Google arama çubuğunu, “bir gecede” yazdığınız zaman “bir gecede tez yazmak” şeklinde otomatik tamamlandığını görebilecek kadar yaygın bir durumun içindesiniz.

Özellikle ilk kez tez hazırlama işine girişen öğrencilerin yapılacak işin ciddiyetini net olarak kavrayamaması nedeniyle bu zamanlama hatalarına sık sık düştüğünü görebilirsiniz. “Daha 4 ay” var diye çok rahat konuşmalarla başlayan tez hazırlama yolculuğu, yazılması gereken 80 sayfalık tezin henüz 8 sayfası ortada yokken “6 gün kaldı, kesin yetiştiremem” şeklinde ümitsizliğe doğru sürüklenebilir. Ayrıca tez danışmanının yanına doğru dürüst uğramadan, çalışmaları atlatarak ve geçiştirerek geçen zaman, ekstra bir stres kaynağı olarak geri döner. “Bu kadar zaman boyunca ne yaptım?” sorusu acıdır. Profesyonel yardım alma fırsatını çöpe atmış olmak, pişmanlığın ta kendisidir.

Şimdi sizler bu sinir harbini yaşamayın diye tez hazırlama ile ilgili işinizi kolaylaştıracak birtakım stratejileri paylaşmak istiyoruz.

Tez Yazma İşini Kolaylaştıran Taktikler

– Eğer hâlen zamanınız varsa, tez hazırlama yılınız kapıya dayanmadan önce – en azından – hangi konu ile ilgili yazacağınıza karar vermek ilerleyen süreçte elinizi rahatlatır. Yüzeysel bir yön belirlemek bile işinize yarayacaktır.

– Kendisini bulabilirseniz, tez danışmanı tarafından size verilecek ilk görevler arasında yer alan bu eylem, belirlediğiniz yolda nasıl ilerlediğinizi görmek için oldukça önemli. Ayrıca taslak hazırlamayı hallettikten sonra işin bir ucundan başladığınızı hissederek, tez yazma işinde az biraz eyleme geçebilirsiniz.

– Tez hazırlama sadece “yazmak” değildir. Çoğu zaman tez hazırlama kavramı yerine kullandığımız “tez yazmak” temelde işi açıklıyor gibi görünse de, tez hazırlanırken yapılacak işler arasında en az yazmak kadar önemli olan bir diğeri de okumaktır. Yani tez yazma işine koyulmadan önce onu üzerinde yeterli birikime sahip olana kadar çok okuyup, çok araştırma yapmak gerekir. Bu sayede tez yazarken sık sık girilen çıkmaz sokaklardan kurtulma yolunu bulabilirsiniz.

– Tez yazmak ve bunu zamanında yetiştirmek istiyorsanız bu 3 prensibi kendinize düstur edinmeniz şart: Plan, Program, Düzen. Özellikle günlük veya haftalık ne kadar araştırma/okuma yapacağınızı ve ne kadar yazacağınızı önceden belirleyip, hayatınızın geri kalanını bunun üzerine planlamalısınız. Ayrıca bu tez hazırlama planını haftalık, aylık ve yıllık programınızla uyumlu hale getirerek düzenli bir şekilde takip etmelisiniz.

– Tez hazırlama işini gereğinden fazla ciddiye almayın. Kimilerinin hiç ciddiye almadan bu konuda haddinden fazla başarılı olduğunu kesin. Ancak kimileri de bütün hayat enerjisini tez hazırlama işine yatırmayı tercih ediyor. Bu nedenle, ruhen ve fiziken çöküntüler yaşayanlar bile var. Tez hazırlama işini bu denli ciddiye alanlara tavsiyemiz, ara vermek ve dinlenmek gibi özgürlüklere sahip olduklarını unutmamaları yönünde.

Tez yazma işi, eğitim–öğretim sürecinin en önemli ve ciddi sınama süreci. Bu sebeple tez yazma dönemi yaklaştığı andan itibaren “tez” kavramı bünyede bir stres ve endişe mekanizmasını tetikliyor. Ancak bu kaygıları süreç içinde yaşamak, sürece zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Ayrıca sürekli beslediğiniz her şey gibi kaygı da siz besledikçe büyüyor ve son aşamalarda dayanılmaz bir hal alıyor. Bu nedenle kaygılanma işini olabildiğince sonlara bırakmaya çalışın. Tabii bunu yapabilmek için daha önce vermiş olduğumuz tavsiyelere uygun bir süreç geçiriyor olmanız gerek. Eğer işiniz son bir aya sıkıştıysa artık fazlasıyla kaygılanabilirsiniz.

Yok, işin içinden çıkarmıyorsanız, biz buradayız. Yardım elimizi tutun.

İletişim

Bildiğiniz üzere tez yazmak en meşhur öğrenci kâbusları arasında, bir de bu işi sürekli yapan tez yazan yerler var.

Aslında bu yazının odak noktası tez yazan yerler ve onların ne kadar zor bir işi başardıklarını anlatmak. Ama bunu yapabilmek için öncelikle tek bir öğrencinin sadece kendi tezini yazmasının bile ne kadar zor olduğundan başlamak gerekiyor. Ayrılması gereken zaman, harcanacak enerji, öğrenilecek binlerce bilgi ve bunların yorumlanması…

Tez Yazmak

Öğrencilik maceranızın sonu ve akademik hayatınızın başı olan, bir yıl süreli bir görev. Size verdikleri süre, bir akademik yıl ama görevin size maliyeti bir ömür. Hani insanın hayatında bazı dönemler vardır, üç ay sürer ama ömrümden ömür gitti, der ya, tez yazmak da işte öyle bir şey. Aslında lafın gelişi sürekli tez yazmak diyoruz ama olayın esas problemli kısmı yazması da değil.

Zira yazma eylemine geçmek için öncelikle detaylı bir araştırma ile hazırlanmak gerek. Tabii bütün bu süreçleri taçlandıran, yazmak olduğu için artık bu kavram tez hazırlamanın bütün unsurlarını karşılıyor. “Yeter ki yazalım” diyor öğrenciler, zaten iş oraya geldiyse hazırlık vardır diye. 

Öğrencileri Tez Yazmaktan Alıkoyan Sebepler

Üniversitelerimizde tez hazırlamaya yönelik birçok farklı konu ders olarak okutuluyor. Ancak neyi okulda öğreniyoruz ki?

İşte tez yazma işi de aslında yaparken öğreniliyor. Bize okutulan bu dersler sonunda öğrencilerin makine gibi tez yazmaya başladıklarını hiç görmedik. Bu arada makine gibi derken aslında eleştirel düşünme ve analiz yeteneğini geliştirme sonucu, ortaya düzgün bir tez ortaya çıkıyor. Çok mekanik bir durum yok yani. Bu noktada, daha önce bahsettiğimiz tez yazan yerler de takdir edilesi işlere imza atıyor, diyebiliriz. Kafa patlatmak dedikleri bu olsa gerek.

Türkiye’deki öğrenci profilini genel anlamda düşündüğümüzde tez yazmanın önündeki büyük bir engeli daha görüyoruz. Okuma alışkanlığı olmaması. Şimdi kimseyi zan altında bırakmayalım ama ülkemizdeki istatistikler malum. Hatta sadece üniversite öğrencileri için bile bu istatistiğe dair özel veriler var. Kısacası, Türk öğrenciler okumayı da sevmiyor. Sevmiyor ama saatleri günlere katarak kaynak taraması yapmak, tez yazmanın belki de en temel kuralı. Bu literatür taraması, saç taramaya benzemiyor, tahmin etmişsinizdir.

Bilimsel Araştırma

Tez yazan yerler hâlâ saygınızı kazanamadıysa gelin devam edelim. Kaynak taramalarının üstüne, bir de araştırma kısmını yapmak gerektiğini biliyorsunuzdur. Ama tabii nasıl yapılacağını bilmiyorsunuz. Şanslısınız ki bazı güzel insanlar sadece bu konu üzerinde tecrübe edinmiş ve bilimsel araştırma yöntemleri hayatlarının ayrılmaz parçası olmuş. Evet, tez yazan yerler ve oradaki insanlardan bahsediyoruz. Eğer tez yazmak ile ilgili otomatiğe bağlanabilecek birkaç unsur varsa, onlardan biri de artık bilimsel araştırma yöntemlerini özümsemektir. Yani, tez yazan yerler için araştırma süreçleri sizin yapacağınızdan daha kolay aşılabiliyor. Çünkü, tez yazan yerler artık hemen hemen her branşta ve her konuda araştırma tecrübesini sahip.

Bu bahsettiklerimiz, daha sadece içeriğe yönelik olanlar tabi. Bunun bir de düzenlemesi, formatı, redaksiyonu vb. bir sürü teknik detayı olacak. Atıfların düzenlenmesi, referans sayfaları, tez özeti hatta biraz başa dönersek tez önerisi hazırlama.

Tez Teslim Tarihi Yaklaşıyor ve Elde Var “Sıfır”

Şimdi bunlar zaten Türk öğrenci profiline aykırı görevler. Bir kere hiçbir öğrenci bu işlere zamanında başlamıyor. Ee öyle olunca son düzlükte paçalar tutuşuyor. 3-5 ay kalmış ama tez ile ilgili 3-5 satır yok elde. Yani ertelemeyi de pek seviyoruz. Ama bir yılda bile yapması imkânsız görünen şeyleri 5 ayda nasıl yapacaksınız? Yanlış anlamayın ama ya hiç yapmayacaksınız ya da fiyasko bir tezi kabul ettirmeye uğraşacaksınız.

Tabii burada sizi rahatlatacak “asist”, yine tez yazan yerler tarafından yapılıyor. Tez hazırlamayanların tecrübeli olmaları sayesinde, çok kısa sürelerde bu işi yapacak hızı, bu yerlerde bulabiliyorsunuz. Yani tezinizin teslim süresi yaklaşmış olsa dahi, tez yazan yerler sayesinde gayet özenli bir çalışmayı yetiştirmeniz mümkün oluyor.

Platon tez yazım merkezi olarak “tez yazan yerler” kategorisine giriyoruz. Bizimle İletişime geçmekten çekinmeyin.

Bir çikolata markasının dillere destan sloganına benzedi “aranızda parayla tez yazdıran var mı?” sorusu.

Ama bu soru cümlesinin çıkış noktası, maalesef çikolata kadar tatlı değil. Aksine üniversite hayatının en acı şerbetlerinden biri yüzünden ortaya çıkıyor. İfadelerimiz size fazla mı acıklı geldi? O zaman siz, hiç üniversitenin tez hazırlama yılında öğrenci olmamışsınız.

Şaka bir tarafa, lisans veya yüksek lisans tezi hazırlamayı tecrübe etmiş kişilerin, buradaki mesajı daha iyi anlayacağı kesin. Bununla birlikte dediklerimizi dikkatle okumaya devam eden bir ekip daha var.

Evet, siz! Tez hazırlama işini erteleyip erteleyip şimdi ortalarda “Parayla tez yazdıran var mı ?” diye dolaşan, siz.

Hatta kimi zaman, tıpkı o reklam filmindeki genç gibi, bu isteğinizi kalabalıklara haykıracak seviyeye gelen, sizler… Öğrencilik psikolojisinin kanayan yarası “her şeyi erteleme sendromu”ndan muzdarip büyük bir kitle. Kendinizi bu yazıyı okurken bulmanızın sebebi de, muhtemelen “Parayla tez yazdıran var mı ?” veya benzer bir soruyu Google’a da sormuş olmanız.

Çaresizliğinizi anlıyoruz. Çünkü tez hazırlamanın zorluklarının farkındayız. Belki bu soruyu “meraktan” sorduğunuzu düşünüyorsunuz ancak öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

Hatta ümitlerinizi kırmak gibi olmasın ama sizi bu soruya iten sebepleri somut şekilde sıralayarak, “parayla tez yazdıran var mı ?” noktasına gelmekten haklı olduğunuz noktaları da anlatacağız.

Tez Hazırlamak Neden Büyük Bir Çiledir?

Aslında öğrenci milletine bütün bir okul hayatı çiledir. Ama bu tez hazırlama olayının eşi benzeri de yoktur. Zira bu çile, her şeyden önce uzun metrajlı bir çiledir. Daha üniversitenin veya yüksek lisansın son senesi gelmeden kendini hissettirir. Etrafınızdaki (ki bunların sayısı yüz öğrencide 2’yi geçmez) bazı arkadaşların daha yaz tatiline girmeden, sonraki sene yazacakları tez hakkında muhabbetler yaptıklarına şahit olmuşsunuzdur.

İşte yukarıda belirttiğimiz gibi, bu adamlar öğrenci milletinin çok az bir kesimini oluşturuyor. Yani öncelikle bilmeniz gereken, bu konuda kesinlikle yalnız olmadığınızdır. Aksine koskoca bir öğrenci camiasının gücünü arkanızda hissedebilirsiniz. Çünkü hemen her öğrenci, en az sizin kadar ertelemeyi seviyor. 😊

Burada hemen bir parantez açalım. Öğrencilerin genel hal ve hareketlerine biraz esprili bir dille yaklaşıyoruz. Ancak tez hazırlamak için gerçekten zamanı olmayan, hem çalışan hem okuyan veya farklı problemler yüzünden vakit bulamayan arkadaşlarımızı bu gruba dâhil etmiyoruz tabii.

Şimdi bu büyük çileyi katmerleyen sebeplere gelecek olursak…

Her şeyden önce, tez hazırlamak için yapılması gerekenler “oturup – yazmanın” çok ötesindedir. Bunu başta söylüyoruz ki, siz yarın “Parayla tez yazdıran var mı ?” diye sorduğunuz zaman “otur yaz kardeşim!” diyenlere aldırış etmeyin. Hele bir de bunu tezi teslim etmenize son birkaç ay kaldığında söylüyorlarsa zaten oradan koşarak uzaklaşmanız gerekiyor. Koşarken devam edersiniz “Parayla tez yazdıran var mı ?” diye nidalar atmaya.

Peki Neden Tez Hazırlamak Oturup Yazmakla Bitmiyor?

Bir kere hazırlık aşaması bile ölüm. Tez konusu belirleme, araştırma soruları üretme, yöntem ve yaklaşım seçimi, literatür – kaynak seçimleri ve tez önerisi gibi daha işe tam olarak başlamadan yüklenmeniz gereken bir ton angarya var.

Evet, şimdi kafanızda “Parayla tez yazdıran var mı ?” sorusu tekrar yankılanıyor. Çünkü daha işe başlarken ortalığa kasvetli bir hava çöküyor.

Hadi bunları yaptınız diyelim. Henüz önünüzde iki akademik dönem mevcutken tezin giriş kısmına başlamış olmanız gerek. İki dönemin ortasında işin yarısından çoğunu bitirmeniz de ideal olanı. Tabii bunları yapmak için önce sayfalarca kaynağı taramanız, gerekli referansları çıkartmanız ve bunlar üzerinde sayfalarca fikir üretmeniz gerekmekte. Kopyala – yapıştır yapmak gibi bir hataya düşerseniz, zaten bütün akademik hayatınız bitecek.

Bir de bu yazılanları, en ince detayına kadar belli formatlara göre tez düzenleme işleminden geçirmeniz lazım. Bu formatlar, bazen üniversitelerin kendi seçimlerine göre de değişebiliyor. Alın size bir angarya daha.

Bu arada sürekli olarak “yarı münakaşa” halinde görüşmeniz gereken bir tez danışmanınız olacak. O muhtemelen sizi pek sallamayacak. Ama iş sona geldiğinde, sizden kusursuz bir tez çalışması teslim etmenizi bekleyecek. Hocadır, ona bir şey diyemezsiniz…

Boşa Geçen Senelerin Ardından Öğrencileri Yakarışı: “Tez Yazdırmak İstiyorum”

Tez yazdırmak istiyorum gibi basit bir talebe yakarış demek ilk bakışta abartılı görünebilir.Tabii eğer tez yazmak için önünüzde yıllar varsa ya da tez yazma ile hiçbir ilginiz olmayacaksa. Ama eğer “tez yazdırmak istiyorum” diye bir arama yapıp, bu yazıya geldiyseniz yakarıştan öte, bir açmazın içinde olduğunuzu biliyoruz.

Üniversitelerin farklı bölümlerinde okusanız da (tezsiz bölümler hariç), her öğrencinin ortak kaderi tez hazırlamak. Yıllar boyu girdiğiniz onlarca sınav, çalıştığınız binlerce sayfa yetmezmiş gibi, okulu bitirmek için bir de tez yazmanızı istiyorlar. İşin kötüsü, bu tezi nasıl yazacağınıza dair elle tutulur bir şey öğreten de yok. Evet, belki her fakülte bilimsel araştırma yöntemleri ve metodoloji gibi dersler veriyor ama ne kadar etkili? Ya da soruyu başka türlü soralım; hayatınıza doğrudan yansıyan ve okuldan öğrendiniz bir şey var mı?

“Hocam bu gerçek hayatta ne işimize yarayacak?” gibi bir klişeden bahsetmiyoruz. Gerçekten mesleğinizle veya yaptığınız işle doğrudan bağlantı kurabileceğiniz şeylerden bahsediyoruz. Bilimsel araştırma yöntemleri dersi aldınız ama tez hazırlarken neyi nasıl araştıracağınıza dair bir fikriniz var mı?

Peki, metodoloji dersi size hangi konu için hangi metodun kullanılması gerektiğini öğretti mi?

Araştırma sorularının nasıl belirleneceğini biliyor musunuz? Ya da hangi kaynaklardan yararlanmanız gerektiğini?

Kaynak seçimini boş verin, kaynakları nereden seçmeniz gerektiği konusunda net bir fikriniz var mı?

İşte bu soruların birçoğuna verecek cevabınız olmadığı için, umutsuz bir şekilde tez yazdırmak istiyorum aramaları yapmak durumunda kalıyorsunuz.

Öğrencileri “Tez yazdırmak istiyorum” Düşüncesinden Uzaklaştırıp “Tez yazdırmak istiyorum ” Serzenişine İten Sebepler Neler?

Aslında birçoğunuzun, okulun son yılını büyük bir umut ve heyecanla beklediğinizi biliyoruz. Ta ki yukarıda bahsettiğimiz gerçeklerle yüzleşene kadar.

Tez hazırlama işinin düşündüğünüzden çok daha karmaşık olduğunu anladığınız anda, tez yazmak değil, tez yazdırmak istiyorum moduna giriyorsunuz. Özellikle, tez hazırlama işinin o kadar “tez” zamanda gerçekleşmediğini fark edince. (Komiklikler, şakalar)

Öğrencileri sistemin dışına çıkmaya zorlayan sebepleri listeleyecek olursak;

Okul tarafı;

• Tez hazırlama ile ilgili etkili bir eğitim verilmemesi.
• Eğitim sisteminin yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi baskılaması.
• Araştırmalar için yeterli kaynak erişimi sağlanmaması.
• Tez danışmanlarının yetersiz olması, sorumlu oldukları öğrencilerine kendi işlerini yüklemeleri.

Not: Bu sebepler daha çok “tez yazdırmak istiyorum“ seviyesine gelmiş öğrencileri etkileyen unsurlar arasından seçilmiştir. Öğrencilerine her konuda destek olan üniversite ve akademisyenleri tenzih ederiz.

Öğrenci tarafı;

Eee çuvaldızı eğitim sistemine, okullara ve hocalarımıza batırdığımıza göre sıra iğneyi kendimize batırmaya geldi. Aslında bu maddelerin bir kısmı yine öğrencilerin iradesi dışında gerçekleşen şeyler. Tez hazırlama görevinin çok uzun bir süreç olması da bu noktada etkili;

• Ülke genelinde kitap okuma alışkanlığından söz etmenin mümkün olmaması.
• Buna paralel, araştırmalar için yapılması gereken okuma ve çalışmanın öğrenciler için imkânsız bir hal alması.
• Ertelemeyi seviyor oluşumuz
• Kimilerinin gerçekten vakit bulamaması, bu yüzden işlerin ertelenmesi ve yeterli vakit kalmaması. (hem okuyup hem çalışmak, hastalık, ailevi problemler vb.)
• Ya da basitçe; tez yazmak için gerekli motivasyonu hissetmemek.

İşte bu kadar değişkenin arasında kimseyi “tez yazdırmak istiyorum” dediği için suçlayamayız. Neden suçlayamıyoruz, çünkü sadece tez yazmaya engel olan maddeler için ayrı ayrı tezler yazılabilir. Çünkü bizim özet olarak anlatmaya çalıştığımız bu sebeplerin temelinde, sosyolojik bazı faktörler de yer alıyor olması.

Özellikle toplum yapısı ve eğitim sistemi ile ilgili sıkıntıların çözümleri çok derinlerde diyebiliriz. Yani burada olaya objektif gözle bakan birisi, bahsi geçen bütün tarafların haklılık payı olduğu birçok konu olduğunu rahatlıkla anlayabilir. 

Bu kadar haklı sebebin üstüne bir de İnternet çağına denk gelince, işler renk değiştiriyor. Zira tez yazdırmak istiyorum diyen bir öğrenci günümüzde rahatlıkla bu isteğini yerine getirecek insanlarla irtibat kurabiliyor. Bu sayede hem hazırlanması gereken bir tez bilim dünyasına kazandırılıyor, hem de bir öğrenci diplomasına kavuşmuş oluyor. Okul mutlu, hoca mutlu, öğrenci mutlu, bilim dünyası mutlu.

Uzman kadromuz size yardımcı olabilir. İletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz. Bütün çalışmalarımızı intihale dikkat ederek yapılmaktadır.

Tezler, akademik hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de lisans veya lisans üstü düzeyinde bir akademik eğitim alıyorsanız tez yazmanız gerekiyor. Oldukça önemli ve değerli olan bu tezlerin hazırlanması da bir o kadar zor elbette. Hele bir de hem çalışıp hem de yüksek lisans veya doktora yapıyorsanız bu zorluğun derecesi daha da artıyor.

Tez hazırlama‘nın eskide göre daha da zor olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sayısı giderek artıyor; bu da özgün bir tez yazmayı daha da zor hale getiriyor. Çevremize baktığımızda, tez aşamasına gelmiş fakat tezini tamamlayamadığı mezun olamayan çok sayıda kişiyi görebiliriz.

Tez hazırlama ‘nın günümüzde en hızlı ve pratik yolu, profesyonel bir destek alarak tez yazdırma olmaktadır. Böyle bir hizmeti ilk defa duyanlar olabilir. O yüzden süreci kısaca özetlemekte fayda var.

Tez Yazdırma Nedir?

Lisans veya lisans üstü öğrencileri için dersler bitip tez yazma aşamasına geçildiği zaman zorlu ve yorucu bir süreç başlıyor demektir. Hatta bunu biraz daha ileriye taşıyıp fiziken ve mental olarak yıpratıcı bir süreç olarak da ifade edebiliriz. Çünkü mezuniyet için tez hazırlama zorunlu olduğundan her öğrenci akademik eğitim süresi bitmeden tezini teslim etmek zorundadır.

İşte bu noktada, özellikle son yıllarda popüler hale gelmeye başlayan tez danışmanlık hizmeti devreye giriyor. Tezinizin profesyonel bir şekilde hazırlanması için size destek veren tez yazdırma merkezleri, bu süreçte öğrencilerin yol arkadaşı oluyor diyebiliriz. Bu kurumlarla iletişime geçtiğiniz zaman size özel olarak atanan danışman ile süreci planlıyor ve tezinizi baştan sona yazdırma imkanı buluyorsunuz.

Tez danışmanlık hizmeti veren kurumların sayısı günümüzde hiç de azımsanacak gibi değildir. Öyle ki, bu konuda sıkı bir rekabetin olduğunu bile söyleyebiliriz. Birçok kurum, çeşitli reklamlarla ve uygun fiyat politikaları ile daha fazla öğrenciye ulaşabilmeyi amaçlıyor. Sayının bu kadar artması haliyle kaliteli tez hazırlama sorununu da ortaya çıkarıyor. Bu durumda, öğrencilerin beraber çalışacakları bir tez yazım merkezi seçerken çok dikkatli olmaları gerekiyor.

Tezde Kalitenin Adresi: Platon Tez Hazırlama Merkezi

Platon olarak şimdiye kadar sayısız öğrenci ile beraber çalıştık. Hukuk, sağlık, mühendislik, iktisadi ve idari bilimler, eğitim ve daha birçok farklı alanda binlerce tezin arkasındaki güç olduk. Her biri alanında uzman danışman kadromuz ile tez danışmanlık çalışmalarına farklı bir boyut getirdik ve kalitemizi her geçen zaman artırdık.

Platon’u diğer kurumlardan ayıran belli başlı özellikler mevcuttur. Bir kere, tez yazım sürecine öğrencilerin gözünden bakabiliyoruz. Bu süreçte onları çok iyi anlıyor ve her şeyden önce onlar için yüksek bir motivasyon kaynağı olmaya çalışıyoruz. Bu durumun, tez yazımı ile ilgili teknik konulardaki uzmanlık ve tecrübeden önce geldiğini belirtmekte fayda var. Çünkü öğrencilerin birçoğu tez aşamasına gelindiğinde kendisinde yeterli bir konsanstrasyon ve motivasyon bulamadığı için çok kısa sürede pes ediyor.

Platon tez yazdırma merkezi olarak hangi alanda ve hangi akademik düzeyde olmanız farketmeksizin size destek oluyoruz. Tez yazım sürecini sizin için A’dan Z’ye planlıyor ve belirtilen tarihlerde tezinizi hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken ulusal ve uluslararası literatürde yer alan tüm akademik bilgi ve birikimlerden faydalanıyor ve güncel trendleri takip ediyoruz. Bu çalışmaların sonucunda da ortaya birçoğu ilk seferde kabul edilen kaliteli ve özgün tez çalışmaları çıkıyor.

Tez Hazırlama Süreci Nasıl İlerliyor?

Tezinizle ilgili profesyonel bir yazım desteği almaya kadar verdiğiniz zaman bizimle iletişime geçiyorsunuz. Bunun için Platon’un farklı iletişim kanallarını kullanabilirsiniz. Akabinde sizden teziniz ile ilgili bazı detayları istiyoruz. Beraber bir yazım planı çıkarıp çalışmalara başlıyoruz. Tez yazdırma süreci devam ederken sizinle belirli periyotlar ile görüşmeler gerçekleştiriyor ve durum analizi yapıyoruz. Profesyonel, etkin, verimli ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde tezinizi hazırlıyor ve teslim ediyoruz.

Tez yazım sürecini biraz kısa bir şekilde özetledik fakat elbette süreçle ilgili birçok detay ve önemli hususlar mevcut. Şimdi biraz da bunlara değinelim:

– Tez yazdırma işi asla tek taraflı bir faaliyet olarak düşünülmemelidir. Tezin sahibi olarak sizler de sürece dahil olmalı ve tez danışmanınız ile iş birliği kurmalısınız.

– Teziniz ile ilgili detayların açık, net ve anlaşılır olması önemlidir. Belirsizlikler ne kadar az olursa sürecin hızlı ve başarılı olması o kadar kolaylaşır. Bu detaylar arasında, tez konusu, son teslim süresi, üniversite ve/veya enstitütü yazım kılavuzu/tez şablonu, belirlenmiş ise konu başlıkları vs sayılabilir.

– Eğer tez konunuz belirli değilse, Platon olarak tez danışmanlık sürecinde size bu aşamada da yardımcı oluyoruz. Yani tez konusunu da dilerseniz sizler için belirleyebiliriz.

– Tez yazım süreci, iyimser bir tahminle 4 – 6 ay arasında sürebilir. Tez konusuna bağlı olarak bu süre 1 – 1.5 yıl gibi bir zamana da yayılabilir. Bu nedenle, bizimle olabildiğince erkeden iletişime geçmenizde fayda var.

– Tez hazırlama süreci tamamlandığında, tezinizi enstitünüze teslim eder ve jüri önünde tez savunmanızı yaparsınız. Her ne kadar yazdığımız birçok tez ilk seferde kabul edilse de, bazı tezler jüriden düzeltme alabilmektedir. Sizlere bu konuda da destek oluyor ve gerekli revizyonları yapıyoruz.

– Tez danışmanlık hizmetinde tezin içeriği kadar şekil çalışmaları da önem rol oynar. Öyle ki, her üniversite veya enstitünün bir tez yazım şablonu bulunur ve öğrencilerden bu şablona göre tezini yazması istenir. Bu bağlamda, eğer hazır bir teziniz varsa ve şekil olarak düzeltilmesini istiyorsanız, yine bizimle iletişime geçebilirsiniz.

– Tez danışmanlık ile ilgili öğrencilerin aklına çok sık takılan bir soruya da açıklık getirelim. Platon’un sizin teziniz için atadığı tez danışmanı, tez konunuzda uzmanlık ve tecrübe sahibidir. Ayrıca, daha önce benzer konularda çok sayıda tez hazırlamıştır. Bu nedenle, tezinizin güvenilir ellerde olduğundan emin olabilirsiniz.

– Platon olarak tezinizi sıfırdan yazabildiğimiz için belirli bölümlerinde de size yardımcı olabiliriz. Bu bağlamda, öğrencilerin tezlerinde en fazla zaman ayırdığı kısım olan literatür araştırması; analiz, raporlama, sonuç vb gibi bölümler için özel olarak çalışabiliriz.

Tez Yazdırma Konusunda Platon Tez’in Tavsiyeleri

Tez hazırlama ile ilgili yukarıda birçok detayı ve bilgiyi sizinle paylaşmış olsak da bazı konular için ayrı bir başlık açmanın gerektiğine inanıyoruz. Özellikle tez konusunu henüz belirlememiş bir tez öğrencisi iseniz, bu tavsiyeleri dikkate almanızda fayda var.

Tez yazımı ile ilgili gerek internetten gerekse çevrenizdeki insanlardan çok fazla nasihat duyarsınız. Neyi, nasıl yapmanız gerektiği ile ilgili size birçok öğüt veren insanların ne yazık ki çok az bir kısmı gerçekten bilgili, bilinçli ve tecrübeli insanlardır. Bu nedenle, size söylenenlerin birçoğunu dikkate almamalı ve tez yazdırma hizmeti alacaksanız Platon gibi kurumlarla iletişime geçmelisiniz.

Tez konusu ve süreci ile ilgili çok hızlı kararlar almayın. Her ne kadar ilk etapta yanlış veya tuhaf bir tavsiye gibi dursa da sizlere hızlı kararlar alıp sonrasında hüsrana uğrayan birçok öğrencinin olduğunu hatırlatmak isteriz. Hızlı kararlardan ziyade doğru kararlar almak önemlidir. Bu nedenle, tez hazırlama konusunda kapsamlı bir araştırma yapmalı; kararınızı iyice düşünüp taşındıktan vermelisiniz.

Daha evvel de bahsettiğimiz gibi tez danışmanlık hizmeti alıp tezinizi profesyonel bir destek ile yazdırmak istiyorsanız doğru kişi ve kurum seçimi çok önemlidir. Günümüzde çok sayıda tez yazım merkezi olsa da maalesef bu kurumların bazılarının ilk önceliği para kazanmaktır. Bu nedenle de birçok öğrenci düzeltilmesi zor durumların içerisine girmekte ve farklı şekillerde mağduriyetler yaşamaktadır. Bu yüzden siz siz olun, işini sağlama alın ve her zaman kaliteli ve güvenilir tez yazım hizmeti veren kurumlarla beraber çalışın.

Danışmanlar da hata yapabilir. Evet, her ne kadar yıllarca tez hazırlama hizmeti verip sayısız tez yazsalar da danışmanların da yanılacağı durumlar olabilir. Bu nedenle, danışmanınız ile sürekli iletişim halinde bulunmalı ve teziniz ilgili konularda fikir birliği sonucu oluşan kararlar almalısınız.

Tez yazdırma işleminin belirli bir ücreti bulunur. Bu ücret, bazı kişilere göre uygun olurken, bazı kişiler de bunun çok yüksek olduğunu düşünür. Platon olarak şimdiye kadar bu konuda farklı düşüncelere sahip çok sayıda öğrenci ile görüşme şansımız oldu. Öncelikle bu ücretin belirlenmesinde birçok faktörün etkili olduğunu size hatırlatmak isteriz. Tezin konusu, kaç sayfa olacağı, ne zaman teslim edileceği ve daha birçok faktör, ücrete doğrudan etki etmektedir.

Tez yazdırma ücretlerinin kurumlara arasında farklılık gösterdiğini de belirtmekte fayda var. Fakat, her ne kadar her zaman doğru olmasa da, genellikle kalite ile ücretin doğru orantılı olduğunu söyleyebiliriz. Zira, tez danışmanlık hizmeti belirli bir uzmanlık ve tecrübe isteyen bir durumdur. Bu nedenle, size ölçüsüz bir şekilde indirim sunan tez yazım merkezlerinden uzak durmalısınız. En azından şüphe ile yaklaşmanızı tavsiye ederiz.

Son olarak kapımızın size her zaman ve her konuda açık olduğunu belirtmek isteriz. Platon olarak tez aşamasındaki öğrencilerin halinden anladığımızı ve öncelikli amacımızın size yardımcı olmak olduğunu bilin isteriz. Tez hazırlama konusunda aklınızı takılan her soruyu bize sorabilir, hızlı ve doğru cevapları alabilirsiniz.